Cuma, Eylül 30

O'na Bakmaya Gelmişlerdi

Geçenlerde iki tane güvercin oturu verdi mutfağımın camının önündeki saksıya.Bilinmezdi yavrularına mı almaya  geldiler, yavru yapmaya mı karar verdiler.Sonradan anladım ki kendi yavrularına bakınmaya geldiler.Ama kimsecikleri göremediler.
Ellerimizden gözümüzün önünden beyaz güvercinimiz kayıverdi ve yanlarına gönderdik onların, selam götürdü bizden de. Güneş batmasından nice sonra çırptı kanatlarını da, gidi verdi artık ulaşılamayacak yerlere..Bilinmeyen diyarlara.Geri kalanlar bence daha büyük zararda, ziyanda.
Geride iki çift mavi göz kaldı ardından baka kalan.Soru işaretleri kaldı kafalarında, cevaplanmamış bir sürü anlamını bilmedikleri kelimeler.Benimse cevaplayamadığım sorular, bilemediğim yollar ve çıkışlar.
Üzülmek şöyle dursun hayat hem güldürüp hem ağlatıyor. İnsanın adını koyamadığı anlar yaşatıyor ki ,bir dakikası tebessümle geçse bir dakikası zırıldayarak geçiyor ya da kaybettiklerine yanmakla veya kazanabildiklerini şükr etmekle fakat; şu bir gerçek varlığı yokluğuyla hiç bir olmayan birinin, yokluğu ise varlığının olmasına hiç bir zaman eş düşmeyecek.Buda bizi, beni çok üzecek.Adını andığımda hep içim değil tüm hücrelerim cız edecek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder