Yayın Başlığı : İstemek

 Bir varmış bir yokmuşla başladık  her şeye.

 Belki bundandır birden yok oluşu...

 Birden yok oldu ya, ben olmasın isterdim. Birden yok olmasın.

Sayfayı çevirdik ve masal bitti...Bitmeseydi.

Bugün senin günün ya her şey senin olsun, seninle olsun isterdim.Ben de dahil seninle, senin olabilmeyi isterdim.Bugün yanlış yaşanan bir gün. Yaşanacak bir dolu planın yaşanılmasını isterdim. İsmimin isminle anılmasını, iki yudum şarabı,en güzel kelimelerin cümleleri oluşturmasını, nefeslerimizi birlikte tutup birlikte verebilmeyi, gülümsemeyi, gülümsetebilmeyi isterdim. Senin günün benimle olsun isterdim.

Aslında bütün sorunda bu ya işte  'istemek'.


İyi ki doğdun...

-(I)M

'İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimleri ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler. İyelik ekleri ad soylu sözcüklerde ve isim görevinde kullanılan diğer sözcüklerde sahiplik kategorisini  temsil eder.'

İşte Türkçe' yi öğrenirken ilkokulda bunu öğretmeliler ki çocuklar birey olduğuklarında değerlerini bilebilsin. İyelik eki getirip 'benim' diyebilsin.  'ÜLKEM' 'SEVGİLİM'  'ADAMIM'  'ANNEM'  'BABAM'...Bunlara aitsinizdir, onlar da size aittir. ONLAR sizin değerlerinizdir. Ama iyelik eki kullanılmadığında en uzağınıza gidebilirler, aitliklerini kaybederler. İşte böye...

       

                                                    'IM

Bak Dinle Hisset

"...Evet sevgilim evet,
 Bu normal bir uyumak değilmiş.

 Çünkü uykunun arasında yanınıda  hissettiğin başka bir nefes, başka bir beden... Bu ürkütmez, korkutmaz aksine mutlu edebilirmiş. Soğuktan değil, tam tersine sıcaktan hissedebildiğin bedenler.

 İlk başta ne kadar güzel olduğunu anlayamazsın , evet ama daha sonra gerçek olduğuna inanırsın. Gerçek olup olmadığını,  önce uzun uzun yüzüne bakıp, sonra kendininkiyle senkronize olana kadar nefesini dinleyip, sonra da teni  tenine değdiğinde hissederek anlarsın. İşte o zaman tüm gerçekliğiyle yanında olduğunu bilirsin.

 Verdiği huzur ertesi gün sabah gün aydınlandığında devam ediyor olabilir. Normalde hemen bütün gününü etkileyecek olan,gökten düşen yağmur tanelerini ve küçük kara bulutları görmezsin bile. Dikkatini çekmez. Yudumladığın  çayla ve içine çektiğin sigarayla birlikte bir olursun..."

 İşte öyle bir mektupdan bir parça, liseli bir kız tarafından büyük bir adam olan sevgilisine yazılan...

Üçharf

 Üç harfin birden çok anlam ifade etmesi insana güzel mutluluklar yaşatabiliyor.Mutluluklarsa hayatımızın en unutulmadık üzücü anlarıyla aynı zamanlara denk gelebiliyor.Peş peşe gelen karlı günler gibi mesela.

 İşte tam orda otur bir düşün kendince.Kendi kendine tesadüflere anlam yükle ve sonra yola devam. İki ufak heycanla yürünen yolların, duyulan fısıltıların, içilen iki yudum sıcak şarabın tadı damakta kalarak.

 Üşümek önceden sadece bedenlerimizin varlığını hissettirirken bize,şimdilerde benim varlığını hissettiğim başka bedenlere sebep oluyor. Isınıyor muyum bilinmez ama hissedebildiğim kesin.

 Peki o yola devam ederken geride kalanlar var mıdır? Bence onlar öyle sansalar da  aslında geride kalmamışlardır  sadece susmuşlardır.Onlar senin vazgeçilmez insanların. Bilmeseler de,  kendilerini oyle hissetmeseler de,hissettiremesen de hayatındaki değerlerindendir, belkide seni sen yapandır onlar.