Salı, Kasım 23

Dilime Destan, Gönlüme Mekan...

Yorgunum...
Ruhum yorgun,bedenim yorgun.Şoyle sıcak bir limanım yokki dinlenip yanı başında unutabiliyim herşeyi ama herşeyi.Evet kendimle kalmalıyım, ayaklarımı uzatıp dinlenmeliyim.Evet kesinlikle boyle dinlenebilirim.
Hayır ya olmuyo! Bedenim bi an duruyor yerinde, iç organlarım işleyişine devam ediyor.Ruhum bir türlü dinlenemiyor.Bedenim dinlenme pozisyonunda olsada, ruhum o dolanbaçlı labirentlere girip koşturuyor ve dolayısıyla kalbimide koşturuyor.Haliyle bedenimde ayak uydurup kalbimin daha hızlı atmasını sağlıyor.Yani! Bedende yorgun, ruhta.
Bazen okula yürüyorum minik evimde olduğumdan beri.Beyoğlu nun oğle güzel sokaklarından geçiyorum ki her bir hücresi bana başka birşey anlatıyo düşündüryor. Fakat Cihangir de oyle bir yer var ki... Dilime destan, gönlüme mekan...Sanki oraya gidebilmek için uğraşıyorum ve adımlarım orda yavaşlıyor.Adımlarım, merdivenleri usulca iniyor benden habersiz ve ben o muhteşem manzaraya baka baka baka baka İstanbul a bir kez daha hayran oluyorum, aşık oluyorum. Heh evet işte o zaman ruhum dinlenebilir, bedenim dinlenebilir oluyor.Beynim aynı labirentleri yürüyerek usulca geçiyor. Ama huzur buluyorum orada, o eşsiz manzarada. kopruye doğru Haliç i arkamda bırkarak izliyorum ve dinleniyorum.
Sonrası aynı, hep aynı. Düşünceler, koşturmacalar,sallanmacalar,atlamalar,uzun atlamalar...
Bu gün mü? İşte bugün gene koşturup uzun atlamacalardan birini yaptık...ÇOK ama ÇOK eğlendik ama.Hayatımın en güzel günlerini geçirdiğimi farkına vardım.Dedim ki hayat hep bu koşturmacayla geçse, uzun atlamalarsa boyle kendimizce olsa, madalya almadan, milli takıma falan girmeden alt yapıda devam etsek.
Yani hep öğrenci kalsak.Once Ortaköy de kumpir yiğip, sınav haberini alıp,koşturarak sınava yetişip, sınavınsa tamamen bir koşturmacadan ibaret olduğunu duyunca soluklarımızı tekrar içimize çekip koştursak ve uzun bir atlamadan sonra, son... Sınav bitse, rıhtımda o beni benden alan aşk ı huzuruma başka bir açıdan, bizim rıhtımdan bakarak günün yorgunluğunu güne geri versek ceketimizi alıp gitseeeek....Bedende,ruhta dinlenebildiği kadar dinlenebilse...Hoş ruhum zor dinlenir bu gidişle...

Perşembe, Kasım 18

BAKAMIYORUM YÜZÜNE,
TUTAMIYORUM ELİNİ,
GÜVENEMİYORUM SANA,
SAVAŞ, SEV...
SIKI TUT ELİMİ,
BIRAKMA BENİ,
HADİ GEL YENİDEN SEV BENİ,
BEN ZATEN SEVİYORU SENİ...


DEMEK İÇİN
GURURUMUN OLMAMASI GEREK!


Cuma, Kasım 5

Sevgili Eski;



Özür dilemek insan hayatında önemli midir?.Önemliyse ne kadar önemlidir?
 Peki insana olan bütün yanlışı alıp götürebilir mi eski ? İşte bütün sorular bunlar
gene kafamın sisler içine girmesine sebep olan.
 Eskiye dönebilir mi ki bir insan, yaşanılanlara sünger çeker mi?Aynı bakabilir mi insan eskisi gibi?
Aynı tutarmı elini gene sımıskı? Herşeyden önemliside gene inanr  mı insan gene...?Tekrar sevebilr mi eskisi gibi içinde tek zerre nefret olmadan? Tekrar ister mi omzuna dokunmak,tenine hissetmek?Hadi hissettin diyelim hissedilen ten eskisi gibi yakar mı? Sıcaklığı hissedilebilir mi yoksa buz gibi mi gelir?
 Tüm meseleler bunlarken ben hepsini yutabilirim diyorumda, insan kendine saygısızlık yapar mı diye düşünmeden duramıyorum.Peki diyip yutkunuyorum, boğazımdan koca bir yumruk geçiyor. Ya hala sevebilliceksen, seviyorsan, arıyorsan, özlüyorsan... Karmaşık kafa sisler içinde gene.
 Hani demiştim ya bir kitapta, senin için en değersiz hediyelerimden birinde...'Ne olursa olsun msj at.' İşte orda yazan herşey gerçek ve geçerli hala.Ama ya ben? Ben hala gerçekmiyim, burda mıyım?
 İnan seni çok tebrik ediyorum eski.Hayatımda beynimde geneden oluşmaya başladığın için tebrik ediyorum.
Hayatımı alt üst edebildin.Tamda bu anda bu sözcükler  dökülürken aklıma bir kitaptan söz gelir ' Bırak hayatının altı üstüne gelsin.Nerden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını' olur mu? Olmaz mı? Belkide işte tamda gene bu sözleri yazarken arkamdaki televiyon zımbırtısından gelen ses diyorki ' Peki ya sen ondan sonra başka roman okudun mu anne?'İşte hayatımda belkide derin yaralar bırakan bir romanı geride bırakmam gerekitiğini ve elime artık başka bir roman alabiliceğimi söyleyebilirim ya da işte nerden biliyorum hayatımın altının üstünden daha iyi olmayacağını.
 Tüm mesele zaman...Zaman ne gösterirse...
 Sevgilerimle, Whisper